Yoğun ve yorucu bir dönem içerinde bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum. Biliyorum çok uzun zamandır bloğumda bir şey paylaşmadım.  Şuan analizlerim bu yazıyı yazmama neden oldu.

Ücret sistemleri hep tartışma konusudur fakat nedense bu tartışma konusu çokta yüksek sesle yankılanmaz. Çünkü ülke durumu, siyasi hareket, bölgesel gelişmeler, makro-mikro olaylar ve işletmeler bunu baskılarlar. Ücretin tarafı olan çalışanlar ise kaybetme endişesi ile seslerini çok fazla yükseltmezler.

Tarihin varlığından beri insanoğlu çalışmak zorundadır. Çünkü fizyolojik, güvenlik, gelecek ve psikolojik ihtiyaçları bunu gerektirir. İnsanın çalışma sistematiği kendine çalışma, zorunlu çalışma (kölelik), devlete çalışma, atölyeye çalışma ve sanayiye çalışma ile devam etmiştir. Şimdi ise bilgiye çalışma diye yeni bir kavramda türemektedir.

İnsanın çalışmanın amacı ihtiyaçlarını karşılamaktır. İşin sonunda bir bakış açısı ile kölelik ile genel müdürlük arasında fark yoktur. Her durumda yaşamsal ihtiyaçları gidermeye çalışıyoruz.

Çalışırken belirli riskler doğar ve sizin kazançlarınız erimeye başlar. Bu erime eğer sübvanse edilmezse sosyal politika riskleri doğar.  Şimdi hocam bu konu sizinle ne alaka diyebilirsiniz. Tam da burada şunları diyerek yola devam edeceğim. Sosyal politika insan kaynakları bölümlerinin akademik temelli alanlarındandır. Maalesef akademik temelli bu alan iş yaşantısına meslektaşlarımız tarafından yansıtılamamaktadır.

Kaldığım yerden devam edersem. Bu sosyal politika riskleri enflasyonist dönemde hızlı tepkiler ile emilir. Yani ücret eridikçe tepki verilir ve satın alma gücü korunur. Bunu herkesin anlayabileceği şekilde anlatmak isterim. Hatırlar mısınız enflasyonun olduğu dönemlerde asgari ücrete yılda en az 2 kez zam yapılırdı. İşte sebebi tam olarak da buydu. Asgari ücret burada önemlidir. Çünkü bunun altını çizmenizi istiyorum, ülkemizde tüm ücret sistemi asgari ücret baz alınarak kurulur ve ilerler.

Şimdi geldiğimiz dönemde yılın ilk 9 ayı satın alma gücünün %9 erimesi gerekiyordu. Fakat ne oldu %25’e yakın erime oldu. Bu ciddi bir erimedir. Geriye kalan 3 aylık dönemde birkaç puan yukarı veya aşağı bu erime devam edecektir. Peki hala ücret buna nasıl tepki verecektir? Sübvanse edilecek midir? Sübvanse edilmezse ne tür riskler doğuracaktır. Yaptığımız analizler sübvansenin imkânsıza yakın olduğunu gösteriyor. Yani ara bir zam kimsenin gündeminde yok. O zaman sosyal politikamıza ne oldu?

Şimdi tüm bunların ışığında 2019’da ücret zam tahminlerine gelelim. Son araştırmaya göre şirketler 2019 ücret artış tahminlerini %17,7 olarak açıkladı. Bir dakika burada duralım. Bu ücrette erimenin yaklaşık 8 puan altı.  O zaman sosyal politikamıza ne oldu diye ikinci kez soruyorum?

Şimdi bizim tahminlerimize gelelim. Orta vadeli plana göre enflasyonun 2018 yılı sonunda %20,8 olacağı açıklandı. Enflasyon bu rakamın üzerinde çıksa bile bu hedef bir baskı aracı olacaktır. Çünkü 2019 yılı enflasyon beklentisi bu plana göre %15,9’dur. Bu durumda asgari ücret artışını %20’ler civarında olmasını devlet tarafı isteyecektir. İşverenlerin tahmini ise %17,7’dir. Bu ikisinin orta noktada buluşacağı yer yeni asgari ücret zam rakamı olacaktır. Çünkü asgari ücret tespit komisyonu 15 kişiden oluşur. 5 kişi devlet, 5 kişi işveren ve 5 kişi ise işçi tarafıdır. Bu durumda bu yıl devletin istekleri olacak gibi görünmektedir.

Buraya ara bir not eklemek isterim. Kasım ayı tahmini verilerinin beklentilerimizi biraz değiştireceğini de unutmamız lazım.

Tahmin edin asgari ücret dışında yani asgari ücretten yüksek alan kişilerin zamları ne olacak? Tabi ki yükselen işletme maliyetlerinin kurbanı olacaklar ve onlar çok alt yüzdelerde zam alacaklardır. Neden mi? Çünkü işletmeler kur farkı zararlarını çoktan yazdılar.

O zaman ne diyelim küçük yatırımcı iseniz ve dövizden kazandığınızı zannediyorsanız kazanıp kazanmadığınızı zamana bırakın derim. Bu ay asgari ücrette küçük bir düzeltme tüm sistemde denge oluşturabilirdi. Ama gündemde adı bile geçmiyor. Hayırlı olsun herkese.

Ahmet Koşkan

https:// https://www.linkedin.com/in/ahmet-koşkan-31588452/

https://www.facebook.com/ahmetkoskan

https://twitter.com/ahmet_koskan

https://www.instagram.com/ahmet.koskan/

ahmetkoskan@gmail.com

www.ahmetkoskan.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir